Ankara’nın huzurlu semti Çayyolu’nda yer alan, dış cephe yenileme projelerini de üstlendiğimiz evde, annesi ve kızıyla yaşayacak olan işverenimiz için projelendirdiğimiz iç mekan projesinin kurgusunu; İşverenimizin, kızının büyümesine eşlik edecek, ve gelecekte güzel anılar biriktirmek istediği bir yuva olması beklentisi etrafında şekillendirdik. Bu bağlamda, tasarımın her detayı, kullanıcıların mevcut alışkanlıklarıyla uyum sağlarken, aynı zamanda hayatlarına yeni ve olumlu deneyimler katacak, yaşamlarını zenginleştirecek tercihlerle biçimlendirildi.
Zamanın getirdiği değişen ihtiyaçlar, evde yaşayacak farklı yaş grupları ve yeni sahiplerinin modern yaşam tarzı, mevcut mekansal organizasyonda kapsamlı düzenlemeleri zorunlu kıldı. Bu süreçte, sadece fonksiyonel bir yeniden yapılanma değil, aynı zamanda kullanıcıların ruhunu yansıtan, hayatlarını kolaylaştıracak özgün bir mimari kimlik arayışı içinde olduk.
Yapının plan kurgusuna asgari müdahale ile azami bir dönüşüm yaratma fikri, tasarım sürecimizin ana çıkış noktasıydı. Plan şeması tipik 90'lı yıllar villa konseptindeydi; -1. katta kapalı otopark, teknik hacimler ve hobi alanları; zemin katta mutfak ve yaşam alanı; 1. katta ise yatak odaları bulunuyordu.
Yaşam alanlarında tespit ettiğimiz en büyük dezavantaj, küçük pencere boşluklarıydı. Bu durum, mekanın doğal ışık alımını ve havalandırmasını kısıtlıyordu. Pencerelerin oranlarında yapılan stratejik değişikliklerle, doğal ışık ve havalandırmadan en üst düzeyde faydalanırken, aynı zamanda nispeten düşük kat yüksekliğine sahip iç mekanlarda ferah bir atmosfer yaratmayı hedefledik. Işığın içeri akışı, mekanın algılanan hacmini genişleterek, her köşede aydınlık ve davetkar bir his uyandırdı.
Ekip olarak tasarım fikrimizi, kullanıcıların mekanı en verimli şekilde kullanabileceği, her bireye ve ilgi alanlarına göre özel alanlar oluşturulması kurgusu üzerinden ilerlettik. Bu yaklaşım, sadece işlevsel değil, aynı zamanda duygusal bağ kurulan mekanlar yaratma amacımızı pekiştirdi.
Büyük ve başlangıçta tanımlanamayan yaşam alanı, üç ana fonksiyonu kucaklayacak şekilde yeniden tasarlandı: misafir ağırlama, yemek yeme ve ev sahibinin günlük aktivitelerini sürdüreceği dinlenme alanı. Mekandaki fonksiyonun bu şekilde çeşitlendirilmesi, ortak zaman geçirilen mekanlarda her bireyin kendine ait hissedebileceği özel nişler yaratılmasını sağladı. Yaşam alanına eklenen şömine, görsel bir odak noktası olmanın yanı sıra, farklı fonksiyonları ayıran ve mekana zenginlik katan güçlü bir donatı olarak konumlandı.
Mutfak düzeni baştan aşağı ele alınarak, küçük pencere yerine bahçe ile güçlü bir görsel ve mekansal iletişim kuran sürgülü cam bir kapıya dönüştürüldü. Bu radikal değişiklik, mutfakta köşede keyifli bir oturma ve yemek alanına olanak sağladı. Mutfak, artık sadece yemek hazırlanan bir yer değil, aynı zamanda bahçeyle bütünleşen, yaşamın aktığı bir merkez haline geldi.
Tavanı ve iki yönü kapalı olan teras, hava koşullarına göre açılıp kapanabilen doğrama sistemleriyle hem teras hem de kış bahçesi fonksiyonunu üstlendi. Bu esneklik, mekanın yılın her döneminde kullanılabilirliğini artırırken, iç mekanla dış mekan arasındaki sınırları belirsizleştirdi. Terasın yanında atıl kalan otopark üzeri bahçe köşesi ise, bahçede terasın bir uzantısı olarak yeni bir alan tarifledi ve keyifli bir sohbet köşesi yaratıldı. Böylelikle, hem iç mekanda hem de mekanlarla doğrudan iletişimde olan bahçede hiçbir alan amaçsız veya değersiz bırakılmadı; her köşe yaşama dahil edildi.
Üst katta, ana süit, duş ve giyinme odası içerecek şekilde yeniden tasarlandı. Giyinme odasının tasarımdaki ele alınış biçimiyle oluşturulan duvar, yatak için zarif bir arka plan oluştururken, aynı zamanda yatağın manzara yönüne doğru stratejik bir yönlendirme unsuru görevi üstlendi. Bu akıllı çözüm, mekanın hem işlevselliğini hem de estetiğini artırdı. Oluşturulan renk paletleri, mobilya seçimi ve yerleşimleri, modern bir stili yansıtırken, kullanıcıların kişisel zevklerini ve yaşam tarzlarını da yansıtan donatılar olmasına özen gösterildi. Bu titiz yaklaşım sayesinde, mekanın bütünü minimalist tarzıyla zamansız ve zahmetsiz bir zarafet sunuyor.